ömer seyfettin seçme hikayeleri
Perili Köşk
Kişi:: Sermet Bey ve ailesi, bekçi, Hacı Niyazi Efendi
Yer:: Köşk
Zaman:: Belirsiz
Olay:: Bir köşk arayışında olan Sermet Bey, bir gün perili olduğu iddia edilen bir köşkü beğenir. Almak ister fakat tüm komşular ve bekçi ona bu köşkün perili olduğunu, burayı kiralayan herkesin bir gün kaçıp gittiğini söyler. Yine de evi tutan Sermet Bey ve ailesi çok geçmeden sürekli bir periyi görmeye başlarlar. Ev halkı korkar ve gitmek ister lakin Sermet Bey durmakta ısrarcıdır çünkü köşkün sahibi Hacı Niyazi Efendi'ye, onun isteği üzerine 3 yılın kirasını peşin ödemiştir. Sonradan anlarlar ki bu peri değil, Hacı Niyazi Efendi'nin ta kendisidir. Herkesi perili olduğunu söyleyerek korkutan ve "insanlar kaçınca mağdur olmamak için," bahanesini sürerek 3 yıllık kirayı birden isteyip bu sayede para kazandığı için Hacı Niyazi Efendi, bu yalanı uydurup oynamıştır.
RÜŞVET
Kişiler:
• Avukat Hacı Namık Efendi
• Ali Hoca (köylü)
• Köy muhtarı ve muhtarın oğlu (dolaylı olarak hikayede bahsediliyor)
• Hakim
Yer:
• Çarşı meydanı
• Namık Efendi’nin yeşil boyalı küçük dükkanı
Zaman:
• Belirgin bir zaman dilimi verilmemiş ancak olaylar geçmiş bir dönemde
Olay:
Ali Hoca, köy muhtarının oğluyla arsa ve bina anlaşmazlığı nedeniyle bir davaya başvurur. Avukat Namık Efendi davanın haksız olduğunu bilse de, hatır için davayı kabul eder. Ali Hoca, rüşveti engelleyen bir hakimi bile zekasıyla alt eder; hakim için bir koç gönderirken kendi ismini değil hasmının ismini verir ve davayı kazanır.
Nâdân
Yer: İstanbul(Topkapı Sarayı)
Zaman devletin çöküşte olduğu dönem
Kışiler: Padişah, Köse Vezir, Paşalar, Çelebiler
Olay: Bir devletin geçirdiği kötü durumu padişah farkederek bu kötü gidişatı durdurmak istemesi üzerine Köse Vezir'i padişahlığa davet etti ama vezir devletin başına geçmek istemedi. Padişah onu padişahlığa getirmekte kararlıydı bu yüzden ona ceza verdi. Cezası bir nâdânla padişahlığı kabul edene kadar zaman geçirmekti. Vezir 40 gün dayanabildi. 40. gün pes etti. Devlet 1 sene içinde eski gücüne kavuşur.
FALAKA
Yer:Çarşı Camisi'nin arkasındaki ahırın biraz ilerisindeki okul
Zaman: anlatıcının okula gittiği çocukluk zamanları
Kişi: Abdurrahman Çelebi (eşek), yaşlı hoca efendi,kaymakam,kalfa, anlatıcı ve okul arkadaşları
Olay:Her sabah okula giden çocukların hocayı dinlemediklerinde ve hapsurduklarında falakaya yatıracağına şart olsun ki demesi çocuklardan birinin bu yüzden hoca efendinin eşeğine enfiye vermesi ve eşeğin bir anda hapşurmaya başlaması bu durum sonucu hoca efendinin eşeğine falaka yapmak zorunda kalması ve kaymakamın bu durumu görüp hocayı işten atması çocuk ise yıllar geçtikçe olayı hatırlayıp gülse de içten içe vicdan azabının içinde büyümesi
Keramet
Yer: Türbe ,sokak
Zaman: Belirsiz
Kişiler: Çiroz Ahmet, halk
Olay: Bir mahallenin içinde yangın oluşması ve bunu kötüye kullanıp türbeye girip türbeden bir takım eşyaları satmak için alıp sokağa çıktığında halkın onu evliya sanması.
Teselli
Kişiler:Padişah, İskender paşa
Mekan:İskender paşanın konağı
Zaman:Osmanlı devleti zamanı
Olay:Askeri bir başarısızlığın ardından sonra idam edileceğini düşünen ve kendisini buna hazırlayan erzurum kumandanı İskender Paşa'nın padişah tarafından ödüllendirilerek teselli edilmesini anlatır.
Yüksek Ökçeler
Karakterler:
• Hatice Hanım
• Eleni
• Gülter
• Mehmet
Yer:
• Göztepe’deki köşk.
Zaman:
Hikaye, geçmiş bir dönemde geçiyor.
Olay:
Hatice Hanım, evindeki hizmetçilerle uzun yıllar sorunsuz bir hayat sürerken, yüksek ökçeli ayakkabılarını bırakıp rahat terlik giymesiyle olaylar değişir. Sessiz terlikleri nedeniyle hizmetçilerin gizli işlerini fark eder ve onların hırsızlık, yolsuzluk ve ahlaksızlık yaptığını öğrenir. Bu durum onu büyük bir hayal kırıklığına uğratır ve hepsini işten çıkarır. Ancak yalnızlık ve yaşadığı sıkıntılar nedeniyle sonunda tekrar yüksek ökçelerine döner. Onun için görünmez gerçeklerden uzak olmak, huzursuz bir rahatlıktan daha iyidir.
Gizli mâbed
Karakterler:Sermed,frenki gezdiren Türk,genç Frenk,sermed'in süt annesi, ve karanfil dadı
Yer:Tokatlayan,Beyazıd,süt annenin evi, fatih
Zaman:Geçen gün
Olay:Bir Türke sermed tarafından genç bir Frenk verilir.Bu Frenk türklerin kendilerini tanımadığını, avrupalaşmamaları gerektiğini düşünür ve türkten onu avrupalaşmamış bir türkün evine götürmesini ister. Türkün aklına karagümrük te oturan ihtiyar süt annesi gelir,süt annesi dindar bir kadındır. Süt annesinin evine giderler ve Frenk adeta büyülenir. O gece o evde kalırlar. Sabah erken kalkan Frenk odadan çıkar ve kapısı aralık bi odaya girer. Beyaz perdeleri inik, duvarda büyük levhalar, ceviz ağaçlarından yapılmış mezarlar görür. Türkle beraber fatihte caminin karşısındaki kahveye giderler. Türk karşıdaki mâbede bak der. Frenk ben sizin gizli mabedi izi gördüm der,Türk anlamaz sonra Frenk sabah gördüklerini anlatır. Türk gördükleri şeyleri anlattıktan sonra o odanın süt annesinin sandık odası olduğunu anlar ve Frenke odasının mâbed olmadığını anlatır.
Kurbağa duası
Yer:bektaşi tekkesi
Zaman:geçmiş zaman
Kişiler:bakir efendi, anlatıcı, muallimler
Olay:Bir lisede din bilgisi öğretmeni olan Bahir Efendi'nin gittikleri bir bektaşi tekkesi'nin havuzunda ki kurbağaları kendince bir yöntemle susturması anlatılır.
DİYET
Yer:Anadolu
Zaman: belirsiz
Kişi:Koca Ali, kasap Mehmet, halk, bekçiler.
Olay:Koca Ali'nin daha 12 yaşındayken babasının başı vurulmuştu ve artık oldukça zengin olan amcasıyla birlikte kalıyordu, Koca Ali başkasına minnet kalmak ona derin bir acı yaratıyordu bu yüzden bir gece amcasının kontağından kaçtı ve adını bilmediği şehirler, ülkeler dolaştı.Kimseye boyun eğmedi en son Anadolu'da kendine kırılmaz kalkan, kılıç gibi şeyler yaptığı bir dükkan açtı taniniyordu. Bir gün Kocs Ali'ye hırsızlıkla sucladiklarindan 1 kolunu kesme kararı alında halk onu öyle seviyordu ki hep birlikte onu kurtarmaya dert edinmişlerdi en son kasap Mehmet ona kasapçılıkta köle olmasına diyet karşılığı vererek onu kurtardı fakat bugüne kadar birine minnet yaşama fikri ona acı geliyordu ve kasap Mehmet onu işlerde çok zorlayıp yaptığı iyilikleri yüzüne vuruyordu 1 hafta sonra bunlara dayanamayan Koca Ali aldığı kıyma makinesiyle kolunu kesti ve kasap Mehmet e doğru fırlattı ve o günden sonra kimse nereye gittiğini ve nerden geldigini bilmedi.
And
Yer:Yazarın çocukluğunun geçtiği okul ve sokak
Zaman:Yazarın çocukluk zamanları
Kişiler:Mıstık, Büyük Hoca, Küçük Hoca, okuldaki çocuklar, yazar ve annesi
Olay: Bir gün yazar doğduğu memleketine gelir ve bir anısını, kan kardeşini hatırlar. Çocukken yazar ve okuldaki arkadaşları, Büyük ve Küçük Hocası tarafından ceza olarak falakaya yatırılır. Bu yüzden herkes onlardan korkar. Bir gün yazar, bir olaya tanıklık ederek musluğu kimin patlattığını Küçük Hocası sorduğunda söyler fakat yazar doğruyu söylemesine rağmen Küçük Hocası onun kulağını seçer çünkü suçu bir başkası üstlenmiştir. Suçu üstlenen kişinin kan kardeşi olduğu için üstlendiğini öğrenince yazar, kendine kan kardeşi arayışına koyulur ve Mıstık adında biriyle birbirlerinin kanlarını içerek kan kardeşi olur. Bir gün Mıstık ve yazarın üzerine gelen bir köpeği Mıstık öne geçerek yazara gelmesini engeller. Sonradan öğrenirler ki köpek kuduzdur ve Mıstık ölür.
Yalnız Efe
KARAKTER: Efe'nin ailesi ve Efe
MEKAN: Köy
OLAY: Baba ve ogulun daga tirmaniken youlmuslar ve bir agacin altinda dinlenmek için oturmuslar
ogul sigara(cigara) yakmak istemesi üzerine babasinn izin vermemistir. Ogul merak eder ve neden izin
vermedigini sorar babasi ise Yalniz Efe'den der ogul Yalniz Efe'yi anlatmasin ister. Babasi baslamis anlatmaya !Yalniz Efe aslinda erkek degil kiz, bir gün Yalniz Efe'nin babasini ölmüsler ama hiç
aglamamis. Babasimin katilini buldugunu söylermis ama kimse ona yardim etmemis onu dövmüsler. Bir
gün ortadan kaybolmus ve yavas yavas köydeki kötü insanlar ölmeye baslamis. Bir gün askerler Yalniz
Efe'yi skistirmislar ve ona teslim olmasi gerektigini söylemisler ama Yalniz Efe teslim olmam demis
daha sonra ben ekiliyorum demis ve o günden sonra hiç görünmemis. Köylülerin dedigine göre Yalniz
Efe'nin kayboldugu yere her gün nur iniyormus!! Sabah olmus ogul babasina Yalniz Efe'nin uçurumdan
atlamis olabilecegini sorar fakat babasi reddeder unkü "Yalniz Efe Allah'a inanan birisi ve eger atlasaydi her gece nur inmezdi" der.
Fon Sadriştaynın Karısı
Kişiler: Sadrettin bey
Sadrettin bey'in halası
Zaman: bir ilkbahar günü
Yer: vapur Olay: bir adamın eskiden beraber aynı mektepte okuduğu cılız Sadrettin bey ile vapurda karşılaşması ve Sadrettin Bey'in başından geçen olayları ve kilo problemini nasıl çözdüğünü anlatmasıdır.
Fon Sadriştaynın Oğlu
KARAKTER: Fon Sadristayn'in karisi, Fon Sadristayn, Orhan Bey, Eski esi
OLAY: Fon Sadristayn'in Orhan Beyin yani milli sairimizin bayramina gitmek istemesi fakat karisinin gitmemesi. Karisinin artik eski halinden eser yoktu. Disardan geçen gazeteciyi duyup gazete almasi ve Orhan Beyin annesini merak etmesi üzerine Orhan Beyin evini arayip annesiyle konusmak istemesi.
Orhan beyin evine gidip annesinin eski esi oldugunu görmesi.